Koku duyusu bozuklukları

Koku alma kabiliyetindeki. Doğuştan veya sonradan olabilen bu bozukluk çeşitli şekillerde kendini gösterir.
Hiperosmi: Bütün kokulara veya bazılarına karşı aşırı bir duyarlıliktır. En güzel kokular bile rahatsız edici olabilir. Bazı ırklar veya şahıslardaki nisbi koku duyma kabiliyeti fazlalık' ile karıştırılmamalıdır. Menopozda, hamilelikte, adet görme esnasında (menstrüasyon), yumurtalığı çıkarılmış kadınlarda, Basedow hastalığında, koku yolları ve koku merkezin deki tümörlerde, histeride, nevrastenide görülebilir. Bazen refleks olarak bulantı, kusma, başağrısı veya astım krizinden önce husâle gelebilir.

Anosmi: Koku hassasının tamamen ortadan kalkmasıdır. Buradaki bozukluk hiposmideki hasardan çok daha yaygındır.
Soğuk algınlığı, geçici anosminin sık rastlanan bir sebebidir.
Kokular burun tavanına, ön ve arka burun delikleri yolu ile ulaşır. Bu sebeble burun duvarlarındaki şişmeler, septum deviasyonu, polipoz, enfeksiyon gibi çeşitli hastalıklar bu delikleri tıkayarak koku duymağa mâni olabilir. Ayrıca mevcut burun tıkanıklığını açmak için kullanılan vazokonstriktör madde ihtiva eden burun damlaları ve diğer tablet şekilleri uzun süre kullanılırsa, koku hissini giderir. Bu sebepten bu tip ilaçları 5 günden fazla kullanmamalıdır.
Harabiyet, atrofik rinitte olduğu gibi sinir uçlarında, sinirin kendisinde veya koku merkezinde olabilir. Burun içi kaynaklı koku kaybı, tıkayıcı hastalığın bulunduğu yere göre tek veya çift taraflı olabilir.
Parosmi: Mevcut bir kokunun olduğundan başka türlü duyulmasıdır. Sebep çok kere kafa içi tümörlerinin tazyiki, kafaya gelen darbeler, epilepsi (Sara hastalığı), histeri, bazen de burun tavanındaki ihtihabın sinir uçlarını aşırı şekilde uyarmasıdir.
Kokosmi: Dışarıdan hiçbir uyarı gelmediği halde kötü bir kokunun duyulmasıdır. Sinüzit, burundaki yabancı cisimler, mü zmin farenjit ve bademcik iltihabı, dişlerin çürümesi bu durumun sebebleri arasında sayılabilir.

Koku halüsinasyonu: Hastanın gerçekte olmayan kokuları duyması demektir. Sarada, bazı kafa içi tümörlerinde (hasta, yanık lastik kokusu duyduğunu ifade eder), bazı kafa travmalarından sonra; delirium, şizofreni gibi ağır psikolojik buzukluklara bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Tedavi: Koku duyusundaki bozuklukların tedavisi, esas sebebin ortadan kaldırılmasına dayanır. Mesela septum deviasyonunun cerrahi olarak düzeltilmesi, enfeksiyonun tıbbi olarak tedavi edilmesi gibi. Ancak harabiyet, koku siniri veya koku merkezinde ise, iyileşme imkanı çok azdır. Çeşitli hareketleri ve işleri yapmamızı sağlıyan önemli bir uzvumuz. Omuz mafsalından, dirsek mafsalına kadar olan kısma kol; dirsek mafsalından elbileği mafsalına kadar olan kısma da önkol denmektedir. Fakat genellikle kol denilince her ikisi birden anlaşılmaktadır.
Kol bölgesinde, humerus isminde tek bir kemik bulunmaktadır. Önkol bölgesinde ise radius ve ulna isminde bir çift kemik bulunmaktadır. Kolun ve önkolun hareketlerini sağlayan kaslar, bu kemiklere yapışmıştır.
Kol, çeşitli yönlere olan hareketlerini (aşağı yukarı, öne, arkaya, içe dönüş, dışa dönüş) omuz mafsalı ve bu bölgedeki kaslar vasıtasıyla yapmaktadır.
Kol üzerinde dört ayrı kas yer almıştır. Bunlar içinde en mühimi iki başlı pazu kasıdır, ön kolun bükülmesini sağlar.
Ön kol ise extansiyon (açılma) fleksiyon (bükülme), içe dönüş ve dışa dönüş hareketlerini dirsek mafsalı vasıtasıyla ve koldan başlayıp, ön kol kemikleri üzerinde sonlanan kaslar vasıtasıyla yapmaktadır. Önkol üzerinde 18 adet kas yer almaktadır. Bunlar el ve parmakların hareketlerini sağlamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder